(0212) 241 09 72

Sarı Nokta Hastalığı

Sarı Nokta Hastalığı [Maküla Dejeneresansı]
Yaşa bağlı Makula Dejeneresansı, kısaca Makula’nın bozulması ve görme hücrelerinin işlevini yitirmesidir.

Makula Nedir? (Makula=Sarı Nokta)

Makula gözün arkasındaki retina tabakasında bulunan, keskin görmeyi sağlayan küçük bir bölgedir.
Makula merkezi görmenin sorumlusudur, güzel görmeyi ve net seçmemizi sağlar. Halk arasında sarı nokta olarak bilinen makula, ayrıca renkli görmemizi de sağlar. İşte görme hücrelerinin en yoğun bulunduğu bu bölgenin yani sarı noktanın bozulmasına halk arasında sarı nokta hastalığı denir.
Vücudun doğal yaşlanma prosesinin bir parçası olan makula dejeneresansı çoğunlukla yaşlı insanlarda (65 – 80 yaş arası) gelişebilmektedir.
Farklı tip makula problemleri içinde en sık görüleni yaşa bağlı makula dejeneresansıdır. Makula dejeneresansı ileri yaşlarda körlüğün en önemli nedenidir, uzun seyirli ve ilerleyici bir özellik gösterir.

Sarı Nokta Hastalığının Belirtileri

Hastalar, en çok bulanık görme ve okuyamamaktan şikayet ederler. Ayrıca merkezi görmede gittikçe azalma, görüş alanının ortasında bakılan cismin önünde siyah lekeler veya düz çizgilerde kırılma ile bükülmeler tarif ederler. Genellikle bu hastalar, yanları ve görüş alanının dış kısımlarını çok rahat ve iyi görürler. Örneğin, makula dejeneresansının ilerlemiş tiplerinde bile saate bakmak istendiğinde, saatin dış kısmını iyi bir şekilde görebilirler. Ancak saatin kadranını görmeleri veya saatin kaç olduğunu söylemeleri mümkün olmamaktadır.

 

Makula Dejeneresansı’nın Nedenleri

Makula Dejeneresansı’nın gerçek nedeni tam olarak bilinmemektedir.
Hastalığın birden çok nedene bağlı olduğu düşünülmektedir.

– En çok suçalanan nedenlerin başında yaş gelmektedir.

– Sigara kullanımı

– Aile hikayesi (genetic faktörler)

– Hipertansiyon, yüksek kolesterol, kalp ve damar hastalıkları

– Güneş ışığına (UV) maruz kalma

– Yüksek Miyopi

Makula Dejeneresansı İki Tiptir

1- Kuru Tip (Atrofik Makula Dej.)

2- Islak Tip (Yaş Tip – Eksudatif Tip)

Kuru Tip Makula Dejeneresansı ve DRUSEN

Makula D. olan hastaların çoğu (%90’ı) kuru tiptedir (ödem ve kanama yok).
Makuladaki yaşlanma ve incelme en önemli sebebidir.
Sıklıkla bu hastalık retina altında oluşan DRUSEN lerle başlar. Druzen, sarı veya beyaz renkli küçük parçacıklar şeklinde görülen kolesterol kristalleridir. Sonuçta makula incelir ve düzgün işlev yapması azaları.

Seyir

Kuru tip makula d. ında görme kaybı genellikle pek ilerleme göstermez veya yıllar içinde çok yavaş bir kötüleşme gösterir. Ancak bu hastaların çok dikkatli olması gerekir; çünkü kuru tip m. d., %15 oranında bir olasılıkla görmeyi daha büyük hasara uğratan ıslak tipe dönüşebilir.
Bu yüzden bu tür hastalar görme keskinliklerini sıklıkla gün içinde kontrol etmelidirler. Evde kendi başlarına yapacakları çok basit ve kolay bir test olan AMSLER GRID testi ile görme kalitelerini izlemek ve control etmek mümkündür. Bu kare testinde herhangi bir bozulma veya düz çizgilerde eğrilme farkedilirse, mutlaka göz doktoru kontrolüne acilen gitmek gerekmektedir.

Islak Tip ( Yaş Tip – Eksudatif) M. D.

M. d. olan hastaların yaklaşık %10’unu ıslak tip makula d. oluşturmaktadır.
Hastalığın bu formu maalesef görme keskinliğine ve detaylı görmeye kuru tipten daha ağır hasar vermektedir. Islak (yaş) tip m. d.; Retina tabakası altında gelişme gösteren, anormal bir damar ağının oluşması ile ortaya çıkar. Bu istenemeyen yeni kan damarlarına Koroidal Neovaskulerizasyon denir ve bu yeni damarlar Retina’nın altındaki Koroid tabakasından menşeini alırlar.

Yeni damar ağı, Retina altına kan veya sıvı sızdırmakta ve böylece görme hücreleri arasındaki iletiyi bozup görmeyi çarpıtarak bulanıklık oluşturmaktadırlar.
Kuru tipe göre bu hastalarda görme kaybı daha hızlı ve daha belirgin olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bir gözünde yeni damar oluşumları gösteren ıslak tip m. d. hastasının diğer gözünün de risk altında olduğunu unutmamak gerekir.
ıslak tip makula d. ilerleyen bir hastalık olduğu için erken teşhisi ve hemen tedavi edilmesi çok önem taşımaktadır.

Tedaviye erken başlandığı taktirde görme kesklinliğinin iyileşmesi ve korunması daha çabuk gerçekleşecektir.

Sarı Nokta Hastalığında Tedavi
Kuru Tip M. D. ve Besin Ekleri:

Günümüzde kuru tip sarı nokta hastalığının kanıtlanmış bir tedavisi yoktur. Ancak yapılan çeşitli çalışmalar; antioksidan, vitamin, ve çinko tedavisinin bazı hastalarda ilerlemeyi yavaşlattığını göstermiştir.

– Vitamin_C 500 mg

– Vitamin_E 400 iu

– Lutein 10 mg

– Zeaxanthin 2 mg

– Zinc Oxide 80 mg

– Copper 2 mg

Yaşa Bağlı Göz Hastalıkları Çalışma Grubu 2 (AREDS 2) yaptığı araştırmalarda bu günlük vitamin tedavisinin uygulanması ile, hastalığın daha ileri formuna geçmesinin veya ıslak tipe dönüşmesinin en az %25 oranında azalacağını bildirmektedir.

Islak Tip (Yaş Tip) M. D. nın Tedavisi

Geçmiş yıllarda hastalığın bu formunun önlenmesi ya da tedavi edilmesine yönelik yaklaşımlar çok sınırlıydı. İlk kullanılan tedavilerden biri olan Argon lazer tedavi yönteminin görme kaybına olan durdurucu etkisinin yetersiz olması ve nüksleri [tekrarları] önleyememesi bu yöntemin terkedilmesine neden olmuştur.
Son yıllarda hastalığın ilerlemesini durdurmaya yönelik umut verici tedavi seçenekleri kullanıma girmiş bulunmaktadır.

Anti-VEGF[Göziçi enjeksiyon tedavisi] ve PDT [İlaçlı laser veya Fotodinamik Terapi] Islak [Yaş Tip] Sarı nokta hastalığı tedavisinde günümüzde kullanılan tedavi yöntemleridir.
Bu tedaviler genellikle hastalığın ilerleyişini yavaşlatırlar fakat agresif forumların ciddi görme kaybını elimine etmezler.

Anti VEGF Göziçi Enjeksiyon Tedavileri:

Normalde göziçinde bulunan VEGF denilen damar büyüme faktörü miktarının bu hastalıkta yükseldiği tesbit edilmiştir. VEGF vücutta damarların oluşmasında ve büyümesinde gerekli olan bir faktördür.Normalde vücudun çeşitli yerlerinde ve gözde bulunan bu faktör bu hastalıkta aşırı miktarda bulunduğu için retinannın altında kanamaya yol açan yeni damarların oluşumunu gerçekleştirmektedir.
Geliştirilen çeşitli yeni ilaçlar Islak tip macula dejeneresansına sebebiyet veren bu anormal damarların gelişmesini azalmakta ve bloke olmalarını sağlamaktadır.

Anti-VEGEF denilen bu ilaçlar sayesinde yeni oluşan damarlardan kaçak ve sızıntı olması önlenerek görme kaybının yavaşlaması ve bazı hastalarda görmenin iyileşmesi veya hatta artması mümkün olmaktadır.

Antikor yapısındaki bu ilaçlar(AntiVEGF]

-Eylea

-Lucentis

Avastin[Altuzan] ismi altında piyasada satılmaktadır.

Göz doktorunuz bu ilaçlardan uygun gördüğünü küçük ve basit bir enjeksiyonla göz içine enjekte edecektir.Steril bir ortamda damla anestezisi ile ağrısız bir şekilde uyuşmuş olan göze enjekte edilen bu ilaç ardı ardına 3 ay boyunca ayda 1 kez tekrarlanması önerilmektedir.
Yaşa bağlı maküla dej.nun durdurulmasında bu tedavinin çok önemli bir etkiye sahip olduğu yapılan son çalışmalarda ortaya konmuştur.
Bazı vakalarda göz doktorunuz Anti-VEGF tedavisini PDT ile birlikte size önerebilir.
Göziçi Enjeksiyon larının tekrar edilmesi tedaviden sağlanan yararın devam etmesine yardımcı olacaktır.Bu nedenle hastaların düzenli olarak göz doktorunun sürekli takibi altında olması gerekmektedir…